Kabul etmek zorundayız ki günümüz çağı bizim yetiştiğimiz çağdan oldukça farklı.
Çocuklarımızın yetenekleri ve algı seviyesi de farklı. Bizler çocuklarımızın bizim gibi olması üzerinde epey mesai harcarız ve çatışmalar en çok bu konularda çıkar.
İşte dijital mecra kullanımı da bu konulardan biridir. Maalesef dijital dünya günlük hayatımıza gereğinden fazla girmiştir. Elbette faydaları da sayılamayacak kadar çok olan bu alan artık vazgeçilmez bir parçamız olmuştur. Tabi ki her şeyde olduğu gibi bunun da fazlası zararlıdır.
Bu konuda anne ve babalara, öğretmenlere çok iş düşüyor. Çünkü bahsettiğimiz konudan çocuğu soyutlayamayız. Nasıl ki bizim geçmişimizde dijital dünya yoksa onların geçmişinde de dijital olmayan dünya olmayacak! Bugünkü çocuklar eski telefon gördü mü hiç hayatlarında? Hani şu numaralar tek tek döndürülerek çevrilenden? Çocuğa bunu öğretmeye çalışmak da gereksiz ve yersizdir. Ayrıca o günleri dikte ettirmeye çalışmak da çocuğu geri götürmek olur.
Çok hassas bir konu olan dijital dünya da, bence, biraz anne ve babanın da bu dünyaya daha farklı bakması gerekiyor evde ve çocuğun hayatında hasarsız bir denge oluşturmak adına. Dünya artık asla dijitalsiz eski konumuna dönmeyecek! Bu nesil dijital nesil. Daha da artacak, azalmayacak. Önce, bunu kabul ederek işe başlayalım.
Anne ve babaya düşen en önemli görev, kendilerine öğretilen mutlu sosyalleşme aktiviteleri ile günümüz dijital dünyası arasında denge kurdurmak çocuklarına !
Bu konuda yapılacak en güzel şey, çocuk ile bol bol vakit geçirmektir. Anne ve baba kişisel işlerini mümkün olduğu kadar çocukların uyuma vaktine denk getirip günün büyük bir kısmını çocukları ile vakit geçirmeye, paylaşım yapmaya ayırmalıdırlar.
İlk etapta itirazlar gelebilir çocuklardan. Hiç sorun değil ! Alışkanlıklarını terk etmek istemeyeceklerdir. Ama sevgiye kimse ‘Hayır’ diyemez. Anne – babası ile sevgi dolu vakit geçiren çocuk dijital dünyadan yavaş yavaş kendiliğinden uzaklaşacaktır.
Bütün uğraşlara rağmen çocuğunuz dijital dünyadan kopamayıp realiteye uyum sağlayamıyorsa tehlike boyutundadır demektir. Bu konuda bir uzmandan yardım alınmalıdır. Tıpkı sigara, alkol ve madde bağımlılığı boyutuna ulaşmıştır.
Bağımlılıkların sebebini en kısa şekilde açıklamak gerekirse; bilindiği gibi fizik bedenimizin yanı sıra enerji bedenlerimiz de vardır. Bu bedenlerimizde çeşitli sebeplerden dolayı boşluklar oluşur. Tıpkı ‘ İsviçre peyniri ‘ gibi diyebiliriz kolay anlaşılması adına (*). Ve en büyük ihtiyacımız ‘ Tam ve bütün ‘ olmaktır. İşte bu boşlukları kimisi sigara, kimisi alkol, kimisi yemek yemek, kimisi alışveriş yaparak doldurmaya çalışır. Bilinç bunu bilmez. Bilinçaltının işidir bu.
Bilinçaltından bu enerji bedenlerdeki boşluklar doldurulduğunda, tıpkı sigara bırakmak gibi dijital bağımlılık ihtiyacı da çocuktan azalarak yok olacaktır. Bazı kişilik yapısına göre aniden de yok olabilir. Her zaman söylediğim gibi, doğru bir uzman yaparsa bu bilinçaltı temizliğini hiç bir zararı olmaz.
Bu noktaya gelmiş çocuklarda gerçekten durum çok üzücüdür. Günlük hayata uyum sağlayamayan çocuk yetişkin olduğunda da hayatını idame ettiremez.
(*) Dokunuş adlı romanımdan.
Lily Lale Yılmaz
06/08/2020, İstanbul